6 Temmuz 2009 Pazartesi

ŞIMARIK DÜNYADA TUTUMLU SORUMLU YAŞAMAK

Prensa Latina’nın haberine göre, Küba bu yıl ortalığı kasıp kavuran küresel para bunalımına; geçen yaz adanın altını üstüne getiren, bütün altyapıyı yerle bir eden üç korkunç kasırgaya , ayrıca yaz aylarında şimdi artık başlıca gelir kaynağı olan turizmde enerji tüketiminin büyük ölçüde artmasına karşın, hiçbir elektrik kesintisi yapmadan, tam 18 000 ton enerji arttırmış.
Bu, her anlamda, bugünden başlayarak ileriki yıllarda nasıl yaşamamız gerektiğine canlı, somut bir örnektir. Şımarık anamalcılığın yoksulluğun en dayanılmazına mahkûm ettiği milyarları yine de elindeki bütün büyülü araçlarla tüketime, daha çok tüketime zorladığı; aslında kesinlikle sınırlı doğal kaynakların sorumsuzca, çılgınca çarçur edildiği; üstüne tüy dikmek üzere, o bilgisiz, aç açık milyarları yoksun bıraktıklarının acısını unutsunlar diye sürekli çiftleşmeye; korunmayı ya da önlem almayı bilemedikleri, kimse yardım etmediği için, her sevişmenin ardından tavşanlar gibi üremeye kışkırttığı şu akıl, mantıkdışı, amansız, acımasız dünyada bir damla suyun, bir avuç yeşilin, bir solukluk oksijenin, bir lokma besinin bilenen bilinmeyen bütün değerli taşlardan daha büyük özenle korunması gerekirken, küresel harakiriden kese dolduranlar, bıkıp usanmadan ‘sakın korkmayın, bunalım geçicidir, yarın, çok çok öbür gün izi bile kalmayacak” diyerek milyarları gaz odasında öldürmekten daha acılı sonlara hazırlamaktalar
Küba, 50 yıllık görülmemiş kuşatmaya, bin bir boğma girişimine karşın, başka bir yaşama, hem de mutlu yaşama yolunun bulunduğunu kanıtlıyor sürekli: er geç tükenecek petrolün yerine rüzgâr, güneş, yer altı kaynar suyu kullanmayı bilerek, bilimsel yöntemlerle yaygınlaştırıyor. Ayrıca, az tüketen lambaları kendi eliyle, gönüllü öğrencilere, bütün evlere taktırıyor. Yetmiyor, ocakta da daha az enerji harcansın diye, yine her yuvaya birer düdüklü tencere sağlıyor; böylece yemekler hem daha az enerji harcayarak, hem daha sağlıklı pişiriliyor.
Gerek memeli hayvanlardan, gerek birim toprak alanlarından daha çok süt, tahıl, meyve elde edebilmek üzere, hiçbir hormonu araya sokmadan, doğal yöntemler, doğal gübreler kullanıyor.
Anamalcı küredeki bütün ülkeler yığınları eğitimsiz, bilgisiz, bilinçsiz bırakmaya, böylece sömürüldüklerini onlardan daha kolay gizlemeye uğraşırken, Küba’da yediden yetmişe, sivilden askere, aklınıza gelen her alanda, her yaşta yurttaşlar sürekli yeni eğitimlerle besleniyor. Fidel Castro, üniversite bitirmiş traktör sürücüsü yetiştirmekle övünüyordu bir konuşmasında.
20. Yüzyıl’ın, inanılmaz bir başarısızlığa uğrayarak insanlığın binlerce yıllık umudunu paramparça eden çatıkkaşlı toplumcularının yerine, Kaba’da her şey yukarıda değindiğim sürekli eğitmeye, bilgilendirmeye; ondan sonra, sağlık, eğitim, barınma, beslenme, çalışma alanlarında en küçük bir korku taşımayan yurttaşları yaşamın her ânında, her alanda akılyürütemeye, tartışmaya, çözüm üretmeye hazırlıyor. Ve bütün bunları bitmez tükenmez bir şenlik havasında, imece sarhoşluğunda gerçekleştiriyor. Sözün gerçek anlamında doyumlu, mutlu bu insanlar, öğretmen ya da hekim olarak, kendilerine seslenen bütün dünya insanlarının yardımına koşuyor; gönüllü öğretmenlik yapıp okuma yazma öğretiyor; yüzlerce yıldır hekim ilâç görmemiş yığınlara bilimsel sağlık dağıtıyor. Özgürlük, bağımsızlık isteyen; anamalcı talanın pençesinden sıyrılmaya çalışan insan kardeşlerine, çok pahalıya patlayan hastalıklara yakalanmadan yaşayabilmeleri için, gerçek, ucuz aşılar koşturuyor; dileyene bunların yapımı gösteriyor, üretimlik açmalarına yardım ediyor.
Buna karşılık, en parlak sözlerle, en kandırıcı anlatımlarla dünyanın dört bir yanına saçılan öbür dünya satıcılarını; cambaza baktırırken, yalnız paramızı malımızı değil, canımızı da çalıp çöpe atan iblisleri getirin gözünüzün önüne, hem de her dinden.
Kıyaslama yapıp tarttığınızda, bu yaşatıcı yolu seçenlerin 6 milyarı aşkın öbür kesimin karşısında okyanustaki damla gibi kaldığını görürsünüz; ama iki şeye gücenin, derim: bizi yılan yerine koyup oynatanların bütün barutları tükendi; sağlıklı, sevinçli yaşama tohumuysa dipdiri; binlerce yıldır kirletilmiş topraklarda bile yeşerebilir.
Ulus Gazetesi, 6 Temmuz 2009

1 yorum:

  1. Sayın blog yöneticisi paylaşımlarınızı çok başarılı ve profesyonel buluyoruz. Ambulans uçak firması olarak paylaşımlarınızın devamını bekleriz.

    YanıtlaSil